Bu gece mübarek hicrî yılbaşı gecesidir
Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, bütün yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.
İslamiyet’ten önce Araplar, muharremde savaşmak isteyince, o yıl muharrem ayının ismini, sonraki aya korlar, sonraki ayın ismini, muharrem ayına takarlardı. Böylece, haram ay, muharremden bir sonraki ay olurdu.
(Bir ayın haramlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah’ın haram kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, haram ayı bir yıl helal edip, başka yıl onu yine haram ederler. Böylece, Allah’ın haram kıldığını helal kılmaya çalışırlar) mealindeki Tevbe suresinin 37. âyeti, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti.
Kur’an-ı kerimde bildirilen ve dinde kullanılan Arabi ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicri kameri aylar, hicri şemsi ve miladi aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsi yıllara göre, her yıl on gün önce olur. Çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kameri aylara göre yapılır. Dinimizin emri böyledir.
İslamiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yılla kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü teâlânın bildirdiği zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela ocakta yapmak, orucu, ramazanda değil de, şubatta tutmak, dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir...
Kıymet verilen dört aydan biriMuharrem ayının, Zilkade, Zilhicce ve Receble beraber Kur'an-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biri olduğu bildirilmektedir. (Tevbe 36) Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cuma'dır.)[Deylemi]
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]
(Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.)[Tirmizi]
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, Ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.
Yılbaşı duası
Sual: Aşağıda bildirilen duayı hicri yılbaşında okumakta mahzur var mıdır?
CEVAPDua okumanın mahzuru olmaz. Bu duada, Allahü teâlâya hamd edilmekte, Peygamber efendimize, Eshabına ve Ehl-i beytine salat ve selam getirilmekte, yeni sene boyunca, şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allahü teâlâya sığınılmaktadır. Duanın Latin harfleriyle yazılışı şöyledir:
(Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allahümme entel-ebediyyü'l-kadîm, el-hayyül-kerîm, el-hannân, el-mennân. Hâzihî senetün cedîdetün. Es'elüke fîhe'l-ısmete mineşşeytânirracîm, vel avne alâ hâzihin-nefsil-emmâreti bissûi vel-iştiğâle bimâ yukarribünî ileyke, yâ zel-celâli vel-ikrâm, birahmetike yâ erhamerrâhimîn. Ve sallallâhu ve selleme alâ seyyidinâ ve nebiyyinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî ecmaîn.)
Sohbet
M. Ali Demirbaş
mehmetali.demirbas@tg.com.tr
Hicri yılbaşı
Sual: Hicri yılbaşının önemi nedir?
CEVAP: Peygamber efendimiz, miladi 571’de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının 12. Pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların Şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicri [kameri] yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi [bu yıl cumayı cumartesiye bağlayan gece yani bu gece] Müslümanların yılbaşı gecesidir.
Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, bütün yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Bir hadis-i şerifte, (Ramazandan sonra en faziletli oruç, muharrem ayında tutulan oruçtur) buyuruldu.
İslamiyet’ten önce Araplar, muharremde savaşmak isteyince, o yıl muharrem ayının ismini, sonraki aya korlar, sonraki ayın ismini, muharrem ayına takarlardı. Böylece, haram ay, muharremden bir sonraki ay olurdu. Tevbe suresinin 37. âyeti, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti.
Arabi ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicri kameri aylar, hicri şemsi ve miladi aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsi yıllara göre, her yıl on gün önce olur. Çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kameri aylara göre yapılır. Dinimizin emri böyledir.
İslamiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yılla kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır.
Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü teâlânın bildirdiği zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela ocakta yapmak, orucu, ramazanda değil de, şubatta tutmak, dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir...
İSTİKAMET
Ramazan Ayvallı
ramazan.ayvalli@tg.com.tr
Bu gece, mübarek hicrî yılbaşı gecesidir
Bilindiği gibi “zamân”ı; “sene”, “mevsim”, “ay”, “hafta”, “gün” ve “sâat” gibi sâbit bölümlere ayıran, dînî-millî gün ve bayramları gösteren cetvellere “Takvîm” denir.
Her milletin ve cemiyetin kendisine esâs kabûl ettiği bir takvîmi olduğu gibi, birçok milletin müştereken kullandıkları takvîmler de vardır.
İlk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselâma, Allahü teâlâ tarafından vahyedilen sahîfelerde [10 Suhuf’ta], dîn ve dünyâya âit bilgiler mevcuttu. Zamân ve takvîm bilgileri de, ilk defâ bu sahîfelerden öğrenilmiştir.
Takvîmin esâsı târih, yâni senedir. Târihler “Hicrî (Kamerî, Şemsî)”, “Rûmî”, “Mâlî”, “Mîlâdî” gibi isimler alırlar.
Takvîm için mühim bir hâdise, “târih başı” olarak ele alınır. Hristiyânlıkta bu başlangıç, Îsâ aleyhisselâmın doğumu zannedilen târihtir. Doğduğu yıla sıfır, ondan öncesine “mîlâttan önce”, sonrasına da “mîlâttan sonra” denmiştir.
Bilindiği gibi, Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm, mîlâdî 20 Nisan 571 [12 Rebîul-evvel] Pazartesi sabâhı, Mekke-i mükerreme’de doğdu. 40 yaşında iken kendisine Peygamberliği bildirildi. 622 yılında Mekke’den Medine-i münevvere’ye hicret edip 20 Eylül Pazartesi günü, Medîne’nin Kubâ köyüne geldi. Bu târih, Müslümânların “Hicrî-Şemsî yılbaşı”ları oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, “Hicrî-Kamerî yılbaşı”ları oldu.
YENİ BİR SENE BAŞLIYOR
İnşâallah yarın idrâkiyle şerefleneceğimiz “Muharrem-i harâm” ayı, “İslâm hicrî-kamerî senesi”nin birinci ayı ve Kur’ân-ı kerîmde kıymet verilen 4 harâm aydan biridir [harâm ayların dördüncüsü ve sonuncusudur].
Muharrem ayının birinci gecesi [ya’nî bu gece], Müslümânların hicrî-kamerî yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihyâ etmeli ve saygı göstermelidir. Bilindiği üzere saygı göstermek, günâh işlememekle olur. Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerde yapılan duâ ve tövbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri ihyâ etmeli, ya’nî kazâ namâzları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ ve tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir.
Muharremin birinci günü de, Müslümânların hicrî-kamerî senelerinin ilk günüdür. Ya’nî yarın 1 Muharrem 1433, Müslümânların “hicrî-kamerî yılbaşı”ları olmaktadır...
İslâmiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı herhangi bir mübârek gün yoktur. Doğum günü ve mübârek geceler, hicrî yıl ile kutlanır. Bütün ibâdetlerde ve dînî faâliyetlerde kamerî aylar esâs alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kamerî aylara göre tespit edilir...
“Hicrî-Kamerî Takvîm”de; Muhammed aleyhisselâmın, Mekke’den Medine’ye hicret ettiği sene, başlangıç kabûl edilir. Muharrem ayının biri olan ilk Kamerî senebaşı, mîlâdî 16 Temmuz 622 Cumâ günü idi. [Kamerî takvîmde bir yıl 354.367 gündür. Bu süre, Ay’ın dünyâ etrafında 12 kerre döndüğü zamandır. Güneş yılından 10.875 gün daha kısadır. Bundan dolayı, 32.5 yılda, bir yıl daha fazladır. Hicrî-kamerî aylar, hicrî-şemsî ve mîlâdî aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümânların mübârek günleri veya geceleri, şemsî yıllara göre, her yıl on gün önce olur.]
MÜSLÜMANLAR TEBRİKLEŞİRLER
Müslümânlar, kendi yılbaşı gecelerinde ve günlerinde müsâfeha ederek, telefonla veya mektup yazarak tebrîkleşirler. Birbirlerini ziyâret eder ve hediye verirler. Yılbaşını dergi ve gazete i’lânlarıyla kutlarlar. Yeni yılın, birbirlerine ve bütün Müslümânlara hayırlı ve bereketli olması için duâ ederler. Büyükleri, akrabâyı, âlimleri evinde ziyâret edip duâlarını alırlar. Bugün de, bayram gibi temiz giyinip, fakîrlere sadaka verirler. Muharremin ilk 10 gün ve gecelerinin hepsi de, mübârek gün ve gecelerdendir.
[Bu vesîleyle bütün okuyucularımızın, asîl milletimizin ve tüm Müslümânların hicrî yılbaşı gece ve günlerini tebrîk ediyoruz.]