Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

“Van halkı CHP’yi artık çok iyi biliyor. Biz yüreğimizi ortaya koyduk, onlar ne yaptılar? ‘Siz sarayda oturuyorsunuz biz de mi buraya gelsek’ diyerek gaf yapan İçişleri Bakanı o koltukta nasıl oturuyor? Depremden sonra açıklama yapan Bakan Erdoğan Bayraktar ‘İstifa çağrılarına gülüyorum’ diyor. Buna palyaçolar bile gülmez. Bu kadar pişkinlik ve sorumsuzluk ancak AKP’de olur. Arama kurtarma ekiplerini sınırda bekletip, o insanları ölüme sürükleyen insanlara ‘Ölümün sorumlusu sensin’ deme hakkımız yok mu? Vicdanı dinleyip o koltuktan gitmesi gerekmez mi? Bunların derdi insan değil. Dertleri rant, başka dertleri yok. Öznür çocuk yaşamını yitirdi. Hani her yer erzak doluydu? Japonya’daki depremden sonra bir bakan ‘Vatandaşların kalbini kırdım’ diyerek istifa ediyor.

CHP’nin tahinde 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' var. Dün de bugün de bağımsızlık tutkunudur. Sen dün de bugün de taşeronsun. Kendine gel Başbakan? Ne zaman pusulası şaşsa CHP’yi eleştiriyor. Sen Mustafa Kemal’i eleştirmek istiyorsun. Senin hedefin Atatürk’le hesaplaşmak, Cumhuriyet’i tasfiye etmek var. Cumhuriyet’ten geri dönüş olmayacak.

Ben sustukça Başbakan zıvanadan çıkıyor. Ben Dersim’li bir ailenin çocuğuyum. Bu ulusun, bu ülkenin çocuğuyum. Üç evladımı bu ülke için yetiştirdim. Gönüllerinde ruhlarında Kuva-i Milliye ve Mustafa Kemal var. Dersimliyim, şimdi de CHP’nin genel başkanıyım. Bununla gurur duyuyorum. Allah nasip ederse yarın da başbakan olacağım.

Hiçbir Dersimli, Başbakan gibi bu ülkenin birliğiyle rövanş peşinde değildir. Dersim halkının Cumhuriyet’le sorunu yok. Başbakan’ın zihin haritası Ermeni diasporasının zihin politikasıyla aynıdır. Başbakan ucuz hesaplar için çaba harcıyor. Başbakan, Ermeni soykırımı iddialarını dayatırsa şaşmam. Belgeler senin elinde, hesap sormazsan namertsin. Başbakan Dersim’i sömürü aracı yapmasın. Bu kışkırtıcı üslubundan vazgeç. Dersim ve Dersimli’den de sana ekmek yok, başka kapıya!”