Colorado Üniversitesi’nden moleküler biyolog Leslie Leinwand pitonların tuhaf beslenme alışkanlıkları olduğunu söylüyor. Leinwand,  “Aylarca hiçbir şey yemiyorlar ve sağlıkları bozulmuyor. Yedikten sonra sindirim organları büyüyor,” diyor. Bu dev sürüngenler yedikleri zaman da bir fare, tavşan, hatta geyiği bir lokmada yutabiliyor. Leinwand, pitonların avlarını yuttuktan sonra ilginç şeyler olduğunu söylüyor. 

72 saat içinde pitonun sindirim organları ve kalbi hacmen %40 oranında genişliyor. Organlar, yemeğin sindirildiği birkaç hafta içinde normal boyutlarına geri dönüyor. Pitonun sindirim sistemi çalışırken yılanın kanı normalden 50 kat daha fazla yağla doluyor. İnsanlarda bu durum kalp krizi anlamına geliyor. Leinwand’a göre insanlar için aynı durum çok tehlikeli olurdu ancak pitonlar için tam tersi sözkonusu.

Pitonlarda kalp bozuklukları olmuyor. Leinwand, sindirim sırasında üretilen yağ oranı yüksek kanda, kalbin büyümesini sağlayan üç yağ asidi buldu. Bunlar hindistancevizi yağı ve hayvansal yağlarda da var. Leinwand, “Bunlar miristik, palmitik ve palmitoleik asitler. Pitonlarda kalp büyümesi için bu üç yağ asidinin belli bir oranda olması gerekli,” diyor. 

Bu yağ asitleri pitonların kanında bulunan yağların çok küçük bir bölümü. Bu yağları canlı bir fareye veren araştırmacı Brook Harrison farenin kalbinin büyüyüp güçlendiğini söylüyor. Ancak daha yapacak çok araştırma var. Harrison, “Büyük, ama, hasta kalbi olan bir farede yağ asitlerinin zarar mı yereceği yoksa yararlı mı olacağını henüz bilmiyoruz,” diye konuşuyor. 
Bu yağ asitlerinin farelerin kalbini iyileştirdiği anlaşılırsa insanlar üzerinde deneylere geçilecek. Leinwand, yeni bir kalp ilacı geliştirilebileceğini söylüyor. Piton kanı ve kalp hastalığıyla ilgili araştırma Science dergisinde yayınlandı.